Spolin Doğaçlaması ile 2007’de tanıştım. New York’taki oyunculuk okuluna başladığımda korkulu rüyam doğaçlama derslerinde ‘Ne diyeceğim?’ di. Yazılı teksti ezberleyip oynamak bir nebze mümkün görünüyordu, ama doğaçlamak?! Hele hiç güvenmediğim ingilizcemle karşıdaki oyuncunun ne dediğini anlamazsam ne olacaktı?! Tüm bu korkularla ilk dersler başladı. Fakat dersler başlar başlamaz korkularım nereye gittiler bilmiyorum ama kendimi inanılmaz eğlenirken, karnım patlayana kadar gülerken, ve bazen de tüylerimi ürpertecek deneyimler yaşarken buldum. Daha sonraları anladığım; önemli olan neyi ne kadar bildiğin değil, bildiğin ve bilmediklerinle rahat olmandı.
İlk başta yaptığımız şeylerin Spolin Doğaçlaması olduğunu bilmiyordum, tıpkı okulun kurucularından biri olan Paul Sills in kim olduğunu bilmediğim gibi. Yaptığımız egzersizler çok keyifliydi, ve derslerin sonunda kendimi hafiflemiş ve ‘herşeyi yapabilirim’ gibi hissettiğimi hatırlıyorum.
Yazının devamı için Ege Maltepe’nin bloguna gidiniz: http://wp.me/p20sKf-cO